© 6317 Haber 2020

Nedeni bilinmiyor! Aynı fırından ekmek alan 300 kasabalı aklını yitirdi

1

15 Ağustos 1951 tarihinde Fransa'nın güneyinde yer alan Pont-Saint-Esprit kasabasında yaşayan yüzlerce kişi, yalnızca bir gecede tuhaf davranışlar sergilemeye başladı. Birçok kişi akıl sağlığını yitirdi, halüsinasyonlar gördü. Kasaba halkı bir sabah uyandıklarında kimse eskisi gibi değildi. Hemen hemen herkesin birbirini tanıdığı bu küçük yerde, herkes birbirine saldırıyor ve olmayan şeyler gördüğünü iddia ediyordu.

 

 

 

2

Hastalanan kişilerin ayrıca, mide bulantısı, kusma, titreme, ateş basması gibi şikayetleri de bulunuyordu. 16 Ağustos günü ise kasabadaki iki doktorun ofisleri benzer şikayetlerle doldu taştı.

3

Doktorlar hastaların çokluğundan bir gıda zehirlenmesi olduğunu anladı. Ancak ilerleyen saatlerde durum daha da kötüleşti. Kendisinin uçak olduğunu sanan bir adam, ikinci kattaki pencereden atlayarak yaşamını yitirdi. Kasabanın bir diğer ucunda ise 11 yaşında bir çocuk annesini boğarak öldürdü.

 

 

4

Kasabanın doktorları bu geceye "nuit d'apocalypse" yani kıyamet gecesi adını verdi. Benzer durumda olan pek çok kişi hastaneye kaldırıldı. Zihinsel olarak etkilenenler akıl hastanelerinde zincirlendi çünkü kendilerine ve çevrelerine zarar veriyorlardı.

 

 

5

Kayıtlara geçen çok sayıda enteresan bilgilerden biri Gabriel Validire isimli işçiydi. Kendisinin ölü olduğunu, midesini yılanların yediğini söylüyordu. Yalnızca insanlar değil, ekmekleri yiyen hayvanlar da tuhaf davranışlar sergiliyor taşları yemeye çalışıyorlardı. New York Times'taki habere göre bazı insanlar ilahi sesler duyduklarını ve parlak renkler gördüklerini söylüyordu.

6

Kasabadaki pek çok kişinin hem akıl sağlığını yitirmesi hem de benzer fiziksel semptomlar göstermesi olayın epidemik olduğunu düşündürdü ve olayla ilgili soruşturma başladı.

7

Doktor Vieu ve Gabbai hastalığın epidemiyolojisini araştırmaya başladı. 19 Ağustos'ta ise suçlunun ekmek olduğu sonucuna vardılar. Sorgulanan tüm hastalar, Pont-Saint-Esprit'teki Briand fırınından ekmek satın almışlardı. Komşu bir köyde yaşayan 9 kişiden 4'ü hastalanan bir aile, Briand fırınından ekmek yiyen tüm üyelerin hastalandığını, başka bir fırından ekmek yiyenlerin hiçbirinin hastalanmadığını belirtti. 7 kişilik başka bir ailede de 5 kişi Briand'ın ekmeğinden bir somun paylaştı, diğerleri biskotu tercih etti ve sadece 5'i hastalandı.

8

Bu olay tarihe Lanetli Ekmek Olayı olarak geçti. Olay sonucunda, 7 kişi halisinasyonlar nedeniyle yaşamını yitirdi, 200 kişi çeşitli hastalıklara yakalandı ve 50 kişi ise akıl hastanesine kapatıldı.

9

Makaleye göre, pek çok kişi fırından dağıtılan ekmekler nedeniyle zehirlenmişti. Ekmekten yenilen miktar ise insanların akli dengesini belirleyen etken oluyordu. Az yiyenlerde 6 ile 48 saat arasında mide bulantısı, kuvvetli baş ağrısı, uyuyamama gibi semptomlar görülüyordu. Çok yiyenlerde ise durum kontrol altına alınamıyordu. Az şekilde etkilenenlerde insomnia (uykusuzluk) geçtiği zaman hastalığın da geçtiğini anlaşılıyordu. Ancak bundan ölümcül şekilde etkilenenler de vardı. Yetkililere göre, olayın nedeni ekmek yapımında kullanılan çavdardaki ergot mantarının kontaminasyonuydu. Fırın sahipleri sorgulandı fakat bunu reddettiler. Bu iddia kesin olarak kanıtlanamadı ve yeni iddialar türedi.

 

 

10

Lanetli Ekmek olayıyla ilgili bir bomba iddia ise CIA'nin insan beynini kontrol etmek için böyle bir yöneteme başvurması. İddaya göre CIA beyin yönetimini konu edindiği bir deney için ekmeklere bilerek oldukça halüsinojen bir madde olan LSD (Liserjik asit dietilamid) eklemişti.

 

 

11

Ancak 2008'de Pont-Saint-Esprit olayıyla ilgili bir kitap yayınlayan Amerikalı akademisyen Profesör Steven Kaplan bu olayda ne ergot ne de LSD'nin sorumlu olduğunu söyledi; Profesör Steven Kaplan, Ergot kontaminasyonunun, burada iddia edildiği gibi bir fırında yalnızca bir çuval tahılı etkilemeyeceğini söylüyor. Ona göre, eğer ergot kontaminasyonu olsaydı salgın çok daha yayılırdı. Kaplan, insanların yaşadığı semptomların benzer olsa da ilaca tam olarak uymadığı gerekçesiyle LSD'yi de eliyor.

 

 

 

İlginizi Çekebilir

Kurtulmuş: Türk dünyasının dayanışma içerisinde hareket etmesi zorunluluktur

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Türk dünyasının aralarındaki işbirliğini, kardeşliği, dostluğu, daha fazla artırması, daha sıkı bir dayanışma içinde hareket etmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur" açıklamasını yaptı.

Haniye ve Sinvar suikasta kurban gitmişti! Hamas'ın yeni liderine ilişkin kritik karar

Haniye ve Sinvar'ı suikaste kurban veren Hamas'ın yeni liderinin kim olacağı merak edilirken örgütün geleceğine dair önemli bir gelişme yaşandı.

Ne diyecekleri merak ediliyordu! Fethullah Gülen'in ölümü sonrası ABD'den ilk açıklama

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ölümüyle ilgili ABD'li yetkililer yorum yapmaktan kaçındı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, "Haberleri gördüm ancak sunabileceğim hiçbir şey yok. ABD'de yaşayan özel şahısları ilgilendiren konularda yorum yapmam." dedi.

Yatak odasının camında patlamıştı: Hizbullah, Netanyahu'nun konutuna düzenlenen İHA saldırısını üstlendi

Hizbullah Sözcüsü Muhammed Afif, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun konutuna düzenlenen İHA saldırısının kendileri tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Saldırıda İHA'nın Netanyahu çiftinin yatak odasının camında patladığı belirtilmişti.

Kirli ittifak kana ve toprağa doymuyor

Gazze’de 42 binden fazla masumu öldüren soykırımcı İsrail, Lübnan’da da katliamlarına devam ediyor. Katil Netanyahu’nun aşırı sağcı ortakları toprak ve kana doymuyor. Nükleer silah kullanma tehdidi, zorla göç ettirme, yardım girişini engelleme ve yeni toprakları işgal, isteklerinin yalnızca bazıları.

TÜM HABERLER