Muhammed KAYA

Muhammed KAYA

Mail: kayabatuhan@gmail.com

DERVİŞ -Tasavvufi Roman- (1.Bölüm)

DERVİŞ -Tasavvufi Roman- (1.Bölüm)

Değerli kardeşlerim 2010 yılında kaleme aldığım bir romanı beğeninize sunmak istiyorum.

Allah’a (c.c.), Resulüne (s.a.v.), Evliyaya (k.s.) olan sevgi ve muhabbeti istedim ki sizlere roman tadında sunayım.

Her gün bir bölümünü yayınlayacağım. Beğeniniz umudu ile. 

 

BİR ROMAN BİR HİKAYE

DERVİŞ  (Bir rüya ve İbrahim öğretmen)

  1. bölüm

Derviş 17 yaşlarında yakışıklı, kaş ve gözleri bir birine uyumlu, atletik vücutlu 1.65 boyunda lise son sınıfa devam eden bir öğrencidir. Arkadaşları arasında sevilen, deli dolu, haksızlığa hiç tahammül edemeyen yapısı ile seveni kadar sevmeyeni de olan birisiydi Derviş.

Okulunda dolu dolu geçen bir günün ardından öğle sonrası evine döndü. Kravatını salona, ceketini oturma odasına atıp kendini kanepeye uçarcasına attı. Biraz gözlerini dinlendirdi ve çok yorulduğunu hissetti. Midesi açlıktan gurulduyordu. Sabah kahvaltısı alışkanlığı pek olmadığı için, annesinin zoru ile bazı sabahlar evden bir ekmek arası tostu yüzünü buruşturarak yiyip çıkardı. Annesi çalıştığı için evde yoktu, kalktı kendine yumurta kavurdu. Yemeğini yedikten sonra yine kanepeye geçti ve uzandı. Çok geçmeden uykuya daldı. 

Rüyasında acayip yaratıklar gördü. Ayakları insan gibi olan bir yılan onu kovalıyordu. O ise korku içinde feryat ederek kaçıyordu yılan tam dervişi yakalayıp ısırmak üzereyken beyaz giysili nur yüzlü birisi ortaya çıkıp, Dervişin önüne geçip yılanı boğazından yakalayıp yol kenarına savurup attı. Derviş ona teşekkür edip elini öpecekti ki nur yüzlü zat tebessüm ederek adeta buhar olup uçtu. Derviş her taraftan “korkma geçti artık” sesleri duyuyordu.

 Yatağından terleyerek ve hıçkırarak uyandı. Annesi başucunda idi şefkatle başını okşuyor geçti, geçti artık oğlum diyordu. Çok korkmuştu, annesine sarılıp ağlamaya başladı. Annesi de onun ağlamasına ağladı.

  • anne çok korktum üzerime yılan saldırdı.
  • Korkma yavrum, annen yanında. Korkma canım oğlum.

Şefika hanım 40 yaşına merdiven dayamış kumral, 1.65 cm boylarında, maliyede devlet memuru olarak çalışan bir hanımdı. Oda hayatı seven, cıvıl cıvıl bir kişiliği olan sempatik birisi idi. 10 yıl önce bir iş seyahatinden dönerken trafik kazası geçiren kocasının ölümü ruhunda büyük tahribatlar yapmıştı. Birkaç yıl hayata küsen Şefika hanım, tek tesellisi olan Dervişinin sevgisi ile yeniden hayata tutunmuştu.

___________

Saat 19:00

Şefika hanım akşam yemeğini hazırlamış soğumasını bekliyordu. Menüde oğlunun en çok sevdiği yemek kabak yahnisi vardı. Anne oğul akşam yemeğini yemeye koyuldular. Derviş bir yandan da annesine sorular soruyordu.

  • Dedem nasıl biriydi anne.
  • Mükemmel biriydi oğlum Allah rahmet eylesin.dini bütün biriydi, sen doğduğunda baban, onun gibi olman için çok dua ederdi, hatta ismini o yüzden Derviş koydu.
  • Dedem tarikatlı biriydi değimli?
  • Evet yavrum tarikatlı biriydi. Tam bir peygamber aşığıydı. Peygamber efendimizi ne zaman anlatacak olsa gözleri dolar, dudakları titrer sonra uzun bir süre sessiz kalır uzaklara dalardı.

-    (Dervişin gözleri daldı, dedesini hayal etmeye çalıştı) Keşke onu görseydim anne.

_____________________________________

Sabahın ilk ışıkları ile uyandı derviş. Yine annesinin hazırladığı kahvaltıyı yapamadan kornası acı acı çalan okul servisine zor yetişti.

İlk ders din kültürü ve ahlak bilgisi idi. Yani, Dervişin en sevdiği öğretmen, İbrahim öğretmenin dersi idi.

İbrahim öğretmen 43 yaşında bıyıklı 1.70 boyunda etine dolu esmer idi. Dersini anlatırken el ve kol hareketleri, jest ve mimikleri ile öğrencilerini adeta konuya bağlardı.

Derdin konusu dinler tarihi idi ve Musevilik konusunda Hz. Musanın (a.s.) asa ile büyücülerin tüm sihirlerini alt üst ettiği rivayeti anlatıyordu. Derviş pür dikkat öğretmenini dinliyor, zihninde o dönemi canlandırmaya çalışıyor ve bir yandan da görmüş olduğu rüya ile bağlantı kurarak rüyasını öğretmenine anlatmayı istiyordu. Öğretmen tane tane anlatmaya devam ediyordu.

  • Firavuna dini tebliğ eden Hz. Musa tüm büyücülerin sihrini boşa çıkardı arkadaşlar, asasını yere attı ve asa bir yılan olarak tüm büyücülerin sihrini yutarak tekrar asa olmuştur. Büyücüler “Musanın Rabbine iman ettik, bunun yaptığı sihir olamaz apaçık mucizedir” demişler.
  • Öğretmenim konunuzu bölüyorum ama dün rüyamda beni ayakları insan ayağı gibi olan bir yılan kovaladı, sonra nur yüzlü biri gelip beni kurtardı. (diğer öğrenciler gülüşerek söze karışır.)
  • Hocam, Derviş gece yine korku filmi izlemiştir. Cinli perili filmlere bayılırda. (gülüşmeler)
  • Hayır izlemedim. Yani, dün izlemedim.  Ama cinleri merak etmiyor da değilim. Keşke onları görebilsem.

İbrahim öğretmen dervişi sevgi ile süzdü ve dervişin ruhunda derin izler bırakacak bir söz söyledi.

  • Bırak cinleri, perileri derviş. Sen melekleri, sevgili peygamberimizin ruhaniyetini görmek için çalışsana, onlarla görüşebilmek, cinlerle görüşmekten daha güzel olmaz mı?
  • Olmaz olurmu öğretmenim ama ben kiim o zatları görmek kim.

Konuyu dağıtmak istemeyen İbrahim öğretmen tekrar ders konusuna döndü. Gözleri hep dervişin üzerinde idi. Belli ki onunla teneffüste detaylı görüşmek istiyordu.

  1. Bölümün sonu

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar