Kemal TÜRK

Kemal TÜRK

Mail: hayati2215@hotmail.com

ERKEKÇE DÖVÜŞEN ŞEHİR: GAZİANTEP

ERKEKÇE DÖVÜŞEN ŞEHİR: GAZİANTEP

Bir şehir var ki adına türküler yakılan, Torosların güneyinde, 1516 yılından bu tarafa Osmanlı Türk Devleti'ne bağlı, halkı çalışkan ve yiğit, dili tatlı insanların yaşadığı toprağı verimli bu beldeye Ayıntap(Antep) derlerdi. Birgün devlet zayıfladı, son nefesini 10 cephede verirken topları, tanklarıyla geldi düşmanlar, bu beldenin üstüne. Antep halkı oğullarını Yemen’e, Galiçya’ya, Sarıkamış'a, çöle göndere göndere yoksul ve yorgun düşdü. Ne İstanbul(Osmanlı) sahip çıktı bu şehre ne de bin düşmana karşı koymaya çalışan Ankara’nın(TBMM) gücü yetti gavura. Birinci Cihan Harbinde ordularımızı dağıtmışlar, Anadolu’yu silahsız, Anadolu’yu çaresiz koymuşlardı. Yinede bıçak kemiğe dayanınca o zaman dirilmişti Anadolu Halkı. ''Bu Vatan Bizim'' diye inletmişler; dağları taşları.

Gaziantep yurdumuzun her tarafına her bakımdan öncülük etmiş. 'Milletler kahramanlarıyla yaşar.' sözü bir daha vücut bulmuş Antep'te. 

Ak saçlı dedeler, ak bürçekli nineler, eli kınalı gelinlik kızlar, 10-14 yaşında yavrular sayfa sayfa kanlarıyla yazmışlar Antep’in destanını. Ruhları sinmiş bu vatan toprağına. Şairin dediği gibi:

 

''İstiklal Harbinde biz bu vatanı,

Başı başa vere vere kurtardık.

Yemin ettik, git konuştur atanı

Kara günler göre göre kurtardık.

      ***

Kadın erkek koştu kazma, kürek

Mermi çekti, kucağında bebekle.

Kara barutla dolma tüfekle

Topa karşı dura dura kurtardık.''(1)

***

Tarihlerde Kartaca kadınlarının halat yapılsın diye saçlarını kesip verdiklerini anlatırlar. Antepli kadınlar Çellonun kızı Emine, Köşker Habbası, Fatma Bacı ve diğer kahraman annelerimiz bu memleket için canlarını vererek Antep’i ayağa kaldırdılar…

''Antep yardım istiyor, Antep çığlık atıyor. Ölüm kalım savaşı veriyor. Açlıkla boğuşuyor. Mühimmatsızlıkla boğuşuyor. İnsan yok, çocuklar bile savaşa katılmışlar. Gençler kadınlar herkes. Dünyada böyle bir savaş yok. Antep inanılmaz şeyler yapıyor.

   Albay Abadi anılarının sonunda diyor ki:

‘Son günüydü savunmanın,Gaziantepli çocuklar çayıra çıktılar ve otlamaya başladılar. Demek ki kazanmıştık.’

Bu bizleri çok utandırdı onların adına: Çocukları, kadınları, insanları aç bırakarak galip gelmek. İnsana bir zafer gururu vermez, utanç verir.

   Bu dünyadaki en büyük şehir içi savaşı. Daha bir öncesi yok. Bunun benzeri yok. Türk tarihinde böyle bir şehir savaşı hiç yok. TBMM iki şeye Gazi ünvanı verdi. Biri Atatürk, biri Antep…''(2)

diyor bir röpartajında Araştırmacı-Yazar Turgut ÖZAKMAN rahmetli... 

Şairin "namus günüdür''(3) diyerek vurguladığı o kutsal günler ve geceler ise nihayetinde 25 Aralık 1921 günü son Fransız askerinin ve beraberinde getirdikleri Ermenileri de alarak şehri terketmesiyle tarihteki yerini şerefi ve onurlu duruşuyla sonuna kadar hak ediyor. 

Bu güzel ve anlamlı günün önemine binaen yaklaşık bir yıl İngilizlerin, iki yıl Fransızların işgalini yaşayan şehir halkı 6317 şehidiyle din için, vatan için, özgürlüğü için canını seve seve vermekten çekinmeyen kahramanlarıyla ne kadar iftihar etse azdır. Gelecekte yaşayacak torunları boynu bükük kalmasın, al bayrağın altında başları dik ve gururlu yaşasın diyerek hayatlarından vazgeçen şehitlerimize, gazilerimize minnettarız. Ruhları şad olsun. Gaziantep'in 99. Kurtuluş Günü Kutlu Olsun.

Kaynak: 1-Kocaman, Abdulvahap, Halk Şairi

                 2- ÖZAKMAN, Turgut, Röpartajları

                 3- BAKİLER, Yavuz Bülent, ANTEPLİ ŞAHİN şiiri

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar