NAMAZA DAİR

“Beni kimsecikler okşamaz madem

Öp beni alnımdan sen öp seccadem” N.fazıl

Namaz âlemlerin Rabbi Allah önünde kulun acziyetini,  hiçliğini aynı zamanda vakar ve izzetini sergilediği en soylu duruş şeklidir.

Çünkü Müslüman namazda, âlemlerin rabbi Allah önünde acizliğini ve güçsüzlüğünü ifade eden bir duruş ortaya koyar. Bu duruş aynı oranda hayatın bütününe yayılan, şeytana ve dostlarına karşı da izzet, vakar ve mücadele ruhunu ifade eder.  Çünkü şeytan secde ile emrolundu ve kibre kapılarak ilahi fermanı ret etti. Rahmetten uzaklaştırılanlardan oldu.  Secdeyi de içinde barındıran namaz, kulun Mevla önünde en esaslı duruşu ve şeytana muhalefeti ve meydan okuyuşudur.

Namaz tüm ilahi dinlerin biricik ibadet ve Allah’a yakınlaşma şeklidir. Ve namazın rükünleri vardır. Namaza hazırlık olarak yapılan ve namazın dışındaki şartlar olarak ifade edilen bölüm, kulun Allahın huzuruna çıkmadan önceki maddi ve manevi temizlik hallerini ve ulu divana yönelişinden önce yapacağı hazırlıklardan ibarettir.  Temizlik,  bedenin ve namaz kılınacak mekânın ve giysinin maddi ve manevi her türlü kirlerden arındırılmasıdır.

Çünkü arınmaya namzet gönlün bir yolu da, diş cisimden geçer. Bedenimizin ve ruhumuzun gerçek sahibi olan yüce Rabbin huzuruna mahremiyetin örtüldüğü tevazu kisvesine bürünülerek çıkılır. Bilinir ki örtünmek namazda ve büyük bir namaza dönüşen hayatta, sadece insana ait bir his, edep ve hayâ duygusunun cisimleşmiş halidir. Kâinatın kalbine Kâbe’ye yönelerek gönüllerde yer eden dünyaya ait ne varsa, ters yüz edilir, bir olanın diri olanın aziz ve iktidar sahibi olanın huzuruna, işte geldim ya rabbi hazırım kulluğuna ve hazırım hakkıyla ifaya muktedir olduğumda, hayatımın en büyük inkılâbına,  bu niyettir ve vakit namaz vaktidir.

Allahu ekber! Namazın en kutlu nakaratı.

Allahu ekber ruhun diriliş sloganı.

Allahu ekber,  Onun dışındaki her şeyin hiçliği küçüklüğü ve yokluğa mahkûmiyetinin beyanı,

Allahu ekber aczin fakrın ikrarı, namazın anahtarı ve kulluğun kararı.

Kıyam, savrulmamak kulluktan ve Aziz ve cebbar olanın karşısında saygıyla beraber dimdik duruş. Yaratıcının tevdi ettiği her türlü emrin ifasına hazır olunduğunun göstergesi.

Kıraat, okumak hayatı, hayatı veren adına. Kuşanmak ilmi ve marifeti. Çünkü o Subhan’dır. Yani her türlü noksanlıktan uzaktır. Ve mükemmeldir o.

 Ey rabbim övgü yalnız sanadır. Senin ismin yücedir. Şanın aşılmaz ve erişilmez. Övgün ise pek azametlidir. Senden başka ilah yoktur. İşte ben huzurdayım ulûhiyetine sığınıp ilahlığını ikrar ile kovulmuş şeytandan sana sığınır, ulûhiyetin Şanlı nişanı olan Allah adıyla okumaya başlarım.

 Okumak en büyük inkılâbın başı, Çünkü ilim denilen şol sadefin kabuğu okumak ile açılır. Ve Fatiha burada bir yıldızdır, okumanın burçlarında yükselir. Fatiha bağlılık  ikrarıdır. Rahman Rahim ve din gününün sahibi olana. Fatiha yakarıştır ve kulluğun itirafı “ yalnız sanadır kulluğumuz ve yalnızca senden dileriz iyiliği, esenliği.

Bizi yolların en güzeline peygamberlerin, peygamber davasına baş koymuş sıddıkların ve baş vermiş şehitlerin kısaca salihlerin yoluna ilet.

Fatiha uzaklaşmak uzaklaşmayı istemektir şirkten ve türevlerinden ifade geneldir. Gazaplandığın her kim ya da kimseler ise ya da sapkınlığı yaşam tarzı haline getirenler kim ise, işte onlardan ya rabbi uzaklaştır bizleri her iki cihanda da, zulmün önderleri ve yardakçılarıyla bizleri beraber haşretme!  Aramızı, doğuyla batının arasını açtığın gibi aç ve bizleri uzaklaştır her türlü puttan ve kirden.

Ve rükuu eğilmek sultanlar sultanının önünde, aziz ve muktedir rabbin huzurunda gözyaşı ve tevazuuyla. Ve zillet kisvesine bürünüp, izzet semalarına yükseliş “ Subhane rabiyel azim”!

Allah hamd edeni işitir ne mutlu işiten gören gözümüzün aydınlığı bir rabbin kullarıyız. Rabbim hamd sanadır!

Secde alnın âlemlerin rabbi önünde yere konulması yani yokluğa mahkûm olan cesedin, baki önünde hiçliğinin ifadesi, secde rabbe en yakın olan mekân, secde arşın kokusunu teneffüs ve secde ölmeden önce ölmenin provası, ruhun küller içinden yeniden dirilişi  “sübhane rabbiyel eala”.

Tahiyyat selamlaşma âlemlerin rabbiyle,  her namazın miraç oluşunun delili ve bu delile meleklerin şahitliği. “Eşhedü  en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluhu.”

Selam ve namazdan çıkış. Çünkü namaz esenlik toplumuna açılan kapıdır. Bundandır selamla biter kulun namazı, selamla başlar yeniden hayata yenilenmiş olarak. “ es selamü aleyküm ve rahmetullah”.