Kemal TÜRK

Kemal TÜRK

Mail: hayati2215@hotmail.com

SALGIN YILLARI

SALGIN YILLARI

2019 yılının son günleri, Çin'de ortaya çıkan bir virüs ''Dünya'ya yayılabilir mi?'' sorusu sorulduğunda bir çok bilim insanı kahkahalarla gülerek mikrofonlara ''Bir şey olmaz.'' diyerek konuşmuşlardı. Bizler de kıymetli büyüklerimize inanmış, gülerek Çin'deki olayları ekranlardan izlemeye başlamıştık. 2020 yılının Mart ayı başlarında Covit-19 ismi verilen virüsün açtığı korku kapımıza dayanmış, ülkemizi yöneten yöneticilerimiz ülke genelinde Dünya'daki gelişmelere parelel olarak çeşitli kısıtlamalar getirerek salgın konusunda tedbirlere başvurdular.

İlk haftalarda televizyonlardan dünyadaki gelişmeleri ve salgının yayılma hızı, korunma yolları, temizlik, mesafe, maske vb. kelimeleri o kadar duyduk ki korku dünyamıza sığındık. 18 yaşından küçükler ve 65 yaşından büyüklerin dışarı çıkması yasaklandı. Yurt dışından gelenler ile umreden dönenler on beşer günlük karantinaya alınarak ailelerine kavuştu. ''Karantina İtalyanca kelime olup 40 gün anlamına gelmektedir'' diye aklımıza gelmedi. MEB'e bağlı okullar ile YÖK'e bağlı üniversiteler tatil edilmişti tedbir amaçlı. Maskeler fahiş fiyatlara alıcı buluyor, her önüne gelen basın yayın yoluyla topluma bilgi vererek sorumluğunu yerine getirmeye çalışıyordu. Tüm Dünya'da korku ve kaos hakimdi.

Zihinsel olarak hastalık, korku, entübe, yoğun bakım, ölüm kavramları bizleri esir almıştı. Herkes birbirini karantina önlemlerine uymaya, söylentilere inanmamaya, hastalığın nasıl yayıldığından, önlemlerden, sokağa çıkma yasaklarından, mezarlıklarda kimsesiz şekilde definlerden, sağlık çalışanlarının zor işlerinden bahsettikçe korku daha da ağırlığını hissettirdi. İlk vaka haberlerinden sonra sayılar çok hızlı değişti ve kaybedilenler artmaya başladı. Covit-19 virüsü topluma ''KORKU'' nedir öğretti. 

Daha önceki asırlarda Çin, Hindistan gibi ülkelerde ve Avrupa, Afrika gibi kıtalarda görülen SARS, AIDS, KUŞ GRİBİ, DELİ DANA, İSPANYOL GRİBİ VE VEBA gibi salgınlar dünyayı etkilemiş, canlar almış, korku salmıştı insanlığa. Bu salgında mutlaka bitecekti fakat üzerinden 17 ay geçmesine rağmen insanoğlu hâlâ tehlikeyi atlatmış değil. Büyük salgınlar ortalama 4 yıl sürmüş ve sönmüşler. Bu salgını durdurucak aşı çalışmaları çok ivedilikle yapılıp sonuç alınmasına rağmen tüm dünya aşı yokluğuyla mücadele etmekte. Her gün binlerce insan bu virüse yenilmektedir.

Tüm bunların yanı sıra süreç uzadıkça sinirler gerilmekte, tedbirlere uyulmamakta, korku imparatorluğu insanları çaresiz hissettirmektedir. Bu süreçte ekonomik alanda faliyet gösteren bir çok hizmet çalışanı işlerini kaybederken, bir çok şirket ve zincir market ise hızla büyümektedir. Salgın telaşı ve ölüm korkusu insanların yaşam önceliklerini değiştirse de hayat bir şekilde devam etmektedir.

Ülkelerdeki günlük vaka sayıları dalgalar halinde yükselmekte, ölümler artmakta, toplumlardaki karamsarlık her geçen gün boyut değiştirmektedir.

Spor faliyetleri seyircisiz oynanmakta, öğrenciler online dersler yapmakta, çalışma saatleri azaltılmakta, yasaklı gün sayıları artmaktadır. Covit-19 virüsü (Çin Gribi) adım adım insanlığı esir almaktadır.

Sağlık tarihi bu günleri yazacaktır...

Bu salgın, virüsün olumlu yönde mutasyonu veya aşılarla mutlaka yenilecektir umudunu taşımakla birlikte, tüm sağlık çalışanlarımıza, kamu ve devlet görevlilerimize kolaylıklar diliyorum. 

Sıradan yaşamayı ne kadar da özledik değil mi?

 

 

 

Makale Yorumları

  • Fatma Hakabakan03-05-2021 11:57

    Yaşadıklarımızı tüm duygularımızla çok güzel özetlemişsiniz sayın Hocam,kaleminize sağlık.

  • Metin Özgüven03-05-2021 10:30

    TebriklerÇok güzel özetlemişsiniz sayın Hocam.

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar