Mustafa ÖZTEKİN

Mustafa ÖZTEKİN

Mail: oztekin@6317haber.com

TASAVVUFA DAİR

TASAVVUFA DAİR

 

     

Tasavvuf,  hakkında çalakalem yazı yazılması en zor konulardan olmakla beraber: İslam tarihinde yüzlerce seneden beri var olan ve var olmaya devam edecek olan köklü, geleneksel bir yaklaşım ve dini yorum biçimidir.

Tasavvuf ilk döneminde zühd hayatı ( dünyaya rağbet etmemek, nefsanî zevk ve arzulardan uzaklaşarak kendini ibadete vermek)  şeklinde ortaya çıkan ve toplumda her türlü dünyevileşme ve kapitalist eğilimleri protesto değeri taşıyan “ebuzer’ci” bir yaklaşımdır. Hz. Peygamberin zühd, tevekkül ve fakirliği öven, ibadetlere teşvik ve dünya malını önemsemeyen hadisleriyle beslenen bu yaşam biçimi daha sonraki dönemlerde fikirsel olarak felsefe ve mistisizm cüppesini giydi. Anlaşılması zor birçok felsefi kavramları da yüklenerek yarı felsefik bir yaklaşım halini aldı. Yunan, Hint ve Asya dinlerinin ve kültürlerinin taşıyıcısı olan halkların İslam’a girişiyle karma bir felsefik akım ve mistik bir yaşam tarzına dönüştü.

      Gazali tasavvufu bu kaotik yapısından kurtararak İslamileştirmeye çalıştı. Bu yolda da büyük bir başarı ve şöhret elde etti. Gazali tasavvufi bilgiyi İslamileştirdi. Tasavvufa ait terimleri naslarla (ayet ve hadislerle) destekledi. Aşırı halleri eleştirerek Kuran ve sünnet çerçevesinde bir yerlere oturtmaya çalıştı. İhyai Ulum’id din adlı eser bu gayretin sonucunda meydana geldi.

      İslam dünyasında ve Anadolu’da tasavvuf İslami yaşam biçiminin en canlı unsurlarından olmaya devam etmektedir. Ülkemizde tasavvuf, meydana getirdiği kültür, sanat, mimari, özellikle edebiyat ile hala etkisini sürdürmektedir. Musiki alanında verilen eşsiz eserler tarih boyunca insanların dudaklarında terennüm edilmiş, ilahiler, kasideler ve diğer kültürel öğeleriyle tasavvuf İslam dünyasında bir realite olarak var olmaya devam etmektedir.

      Tasavvufa kuşbakışı baktığımız zaman kısaca manzara bu. Ancak günümüzde zühd hayatını önceleyerek ortaya çıkan bu akımda zühdden bir iz kalmamıştır.

Bir lokma bir hırka anlayışını aşan ve aşındıran modern tasavvufi yaklaşım arkasına aldığı binlerce samimi tarikat mensuplarının gayret ve himmetleriyle, milyon dolarlarla ifade edilen sermayelere hükmeden, siyasetle iç içe, derin ve paralel odaklı projelerle uğraşan, temsil ettiği kutsi hakikatle yetinmeyip, güce evrilmeye çalışan odaklar haline gelmişlerdir.

Büyük tasavvufi yapıların tabanlarında bir yunus saffetiyle ter döken ihvanın gayretleri, üst yapı tarafından sermayeye, güce ve makama tahvil edilerek sağ eğilimli siyasi yapıların her seçim döneminde oy pazarlığı yaptığı küresel bir şirket haline getirilmiştir.

      Keramet ve şöhret sahibi sözde tasavvuf büyükleri siyasi yapılarla girilen pazarlıklar sonucunda ülkedeki hiçbir yolsuzluğa, arsızlığa ve onursuzluğa güçlü bir tepki ve muhalefet oluşturmadılar. Zikirlerine tekkelerine ve giyim şekillerine müdahale olmadığı sürece yolsuzluk, yoksulluk ve namussuzluk bir endişe kaynağı olmadı ya da yüksek sesle dile getirilmedi.

Oysa Dünyayı elinin tersiyle itmiş bir akımın, kalbi Allahın zikri ile mutmain olmuş bir toplumun önünde hangi küfür ve dalalet orduları durabilir?

İslam zikir, fikir, ilim, cihad ve samimiyetle yoğrulmuş bir yapıyı öngörüyor. Temel İslami ilimler, temiz bir akide ve gönülden bir ibadet anlayışı olmadan birçoğu düşünsel ve felsefik kavramlar ile yoğrulmuş havas bir yaklaşım tarzı olan tasavvufun avam Müslümanların eline verilen kavramları,  asıl mecralarından uzaklaştırılarak anlaşılmaz idrak edilemez, bir fikir yumağı haline dönüşmüştür.

      Tasavvufi hareketin bağlıları kardeşlerimiz ayetler ve sünnetle olan ilişkilerini gözden geçirir mal ve servet yığmayla ilgili ihtiraslarına gem vurur ve politik dünyanın cambazlarıyla aralarına mesafe koyarlar, şeyh ya da mürşit efendilerinin de kendileri gibi birer fani olduğunu derk ederler ve bütün beşeri izimleri ret ederek yeniden halka-i zikre rucû ederlerse,  Hakkın hâkimiyeti ve toplumun kurtuluşu yolunda tarihsel bir önderlik yapabilirler. Aksi,  burayı bilemem ama Ahirette hüsran getirebilir.

 

Makale Yorumları

  • Mesut05-07-2020 11:51

    Tasavvuf en tehlikeli bir yoldur insanı ateşe de götürür feraha da burada dikkat edilmesi gereken husus takva dır nacizhane

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar