İlayda AKPINAR

İlayda AKPINAR

Mail: ilayda@6317haber.com

YANILGI

YANILGI


Hava her zamankinden daha neşeli. Tam aldanmalık ve tuzağa düşmelik. Böylesi güzel havalar aklın önüne kara bir duman çekiveriyor. Geriye yalnızca mutlu rüyalara dalmak kalıyor. Nereden mi biliyorum? Tam tamına 356 defa aynı şeyi yaşadım da ondan. Neden 355 değil bilmiyorum. Her neyse bugün gözümü dört, kulağımı beş açmalıyım ki aynı şeyleri yaşamayayım. Hoop ilk engeli aştım. Nee biraz yavaş mı? Hava trafiği açık korkmayın. Salınmak, zikzak atmak ve havada daha çok takla atmak işte buu. O da ne yüzlerce böğürtlen ve bilen bilir böğürtlen için tüylerimi bile veririm. Böğürtlen ağacının içine dalış ve dikenler ile kanayış.. Sonunu bile bile aldanmak sanıyorum ki bana mahsus değildir. Buradan kanatlarımı kanata kanata çıktıktan sonra diğer basiretsizce atacağım adıma geçebilirdim. Uçmaya devam ediyorum ama bu kez bir hataya düşmüş, yaralanmış ve bazı şeyleri öğrenmiş olarak. Kim bilir belki bir daha böğürtlen çalılarına takılmam. Takılırsam da canım sağ olsun. Bazı hatalar birden fazla yapılır ki öğrenim gerçekleşsin. Öyle değil mi? Uçuyorum. Bu benim en sevdiğim şey. Belki yürümek daha güzeldir ama yürüyen bilir bunu. Bu eşsiz ve yüksek cıvıltılar türdeşlerimin sesi olmalı. Sese yöneliyorum. Duramıyorum ve yerde beni iştahla bekleyen eski bir ağ görüyorum. Ve düşüş, yakalanış ve biraz da nedamet. Şimdi istediğim kadar düşünebilirim. Aldandım ve bununla birlikte 357 oldu. Siz siz olun aynı dili konuştuğunuzu düşündüğünüz seslere hemen kanmayın. Bazen aynı ses bir tuzaktır.
..
Hava oldukça sıcak, çekilmez ve neşesiz. Burada saatlerdir beklediğime değmeli aksi halde “Kuşçu Behram” lakabıma çalınan karalara bir yenisi daha eklenecek. Beklerim. Zaten 65 senedir mütemadiyen beklerim. Mutlulukları beklerim. Hüzün beni hiç bekletmez. Yalnızlıktan huysuz olduğumu söylüyorlar. Saçmalık! Kalabalıkta olanlar daha mutsuz. Hiç değilse kendi kendimi hayal kırıklığına uğratmıyorum. Hadi düşün artık şu ağa. Beni mutlu eder gibi olan tek eylem bu. Niyetim kuşların özgürlüğünü kısıtlamak falan değil. Ben onlara yuva olmanın derdindeyim. Yalnızlık zor. Onlar yalnız uçmasınlar diye bütün çabam. Bütün kasaba bunun bencillik olduğunu düşünüyor ama bana kalırsa kasabalı pek düşünmeden çok konuşuyor. Evet beklediğime değiyor ve pörsümüş ağıma bir kuş takılıyor. Ben yine de pek mutlu değilim. Neden olayım ki? Ağır adımlarla ilerliyorum kuşa doğru. O benden korkuyor, ben hiçbir şey hissetmiyorum. Ona yuva olmak istediğimi anlar mı? Pek sanmam. Açıkçası pek de umurumda değil. Koca nasırlı ellerimi kuşa doğru yöneltiyor ve onu da arkadaşlarının yanına küçük kafese atıyorum. Taze yanan odun kokusundan semaverdeki çayın içilecek kıvama geldiğini anlıyorum. Bugün bir kuşa daha yuva olmanın verdiği, ımm şey harika, yok yok müthiş hayır, o da değil her neyse ben 65 senedir çok bir şey hissetmiyorum. Çayımı yudumlamaya gidiyorum. Yapılacak daha iyi bir şey olmadığını sanıyorum. Bugün bir kuşu daha kendi türdeşinin sesiyle aldatıyorum. Sahi kim suçlu aldanan mı aldatan mı?

Makale Yorumları

  • Hatice15-08-2022 20:09

    Aldanışlarımıza farklı bir bakış açısı kaleminize sağlık ilayda akpınar

  • Ms15-08-2022 12:07

    Etkileyici ve farklı bakış açısı kazandıran düşündürücü bir yazı olmuş. Fikrinize, ellerinize, ve kaleminize sağlık..

  • Mustafa Öztekin15-08-2022 09:58

    Basit bir şüphecilik değil file getirilen aynı ses ve fili kulananların manevi talanıyla yüzleşiyoruz. Teşekkürler İlayda Akpınar

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar